Plastik zirai mücadele ambalajları (Pestisit atıkları) ülkemizde tehlikeli atık olarak değerlendirilmektedir. Pazara sunulan en yaygın ambalajlar 1 litre kapasiteli sert plastik malzemeden oluşmaktadır. Ambalajların önemli miktarı, ya çevreye rastgele bırakılmakta ya da yakılmaktadır. Bu uygulamalar ciddi çevre ve insan sağlığı sorunlarına neden olmaktadır. İlimizde 2020 yılında 256.000 Lt/Kg bitki korumu ürünü kullanılmıştır. Bu miktar yaklaşık olarak 25 ton boş ambalaj atığı oluşturmaktadır ve bu atıklar su kaynakları ve arazi kenarlarına atılmaktadır. Pestisit atıkları ile temiz su kaynaklarımız ile topraklarımız kirlenmektedir.
Üreticilerimize bu konuda çeşitli sorumluluklar düşmektedir. Sıvı ilaçlar bidon, teneke kutu ve şişeden ilaçlama aletinin deposuna veya karıştırma tankına boşaltılmalıdır. Boşalan ambalajlar içine ¼ seviyesine kadar su ile doldurulup ağzı kapatılıp çalkalanmalı ve bu ilaçlı su ilaçlama aletinin deposuna ilave edilmeli ve bu işlem üç kez tekrarlanmalıdır.
Boşalan ambalajlar bir daha kullanılmalarının önüne geçebilmek için mutlaka; cam ise çuval içinde kırılmalı, plastik veya teneke ise delinmelidir. Tarım işletmelerinde yakma müsaadesi yoksa veya pratik değilse; lisanslı gömü yerlerinin olmadığı hallerde imhası gereken atığın fazla olmaması durumunda su kaynaklarına uzak, sele maruz kalmayacak, drenaj ve sızıntı olmayacak şekilde alt toprağı az geçirgen, aşırı kumlu olmayan yerlere 1-1,5 m derinlikte ve 2-3 m çapında yan yana imha çukurları açılmalı; çukur önce 5-10 cm kalınlığında kil ile sonra da 2-3 cm kireç ile sıvanmalıdır.
İlaçlama işi bittikten sonra depoda ilaçlı sıvı kalmaması için, ilaçlama yapılacak alan, uygulama dozu, kullanılması gereken ilaç ve su miktarı ile kalibrasyon (ilaçlama aleti ayarı) konusuna önem verilmelidir. Depo tamamen boşalmadığında ya da alet ile deposunun temizlenmesi gereken durumda ilaçlı su kesinlikle su kaynaklarına boşaltılmamalı, gereksiz yere geniş alanlar bulaştırılmamalıdır.