T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bağ Budama Faaliyetleri Yerinde İncelendi

Yayın Tarihi : 25.03.2022

​     Eski isimlerinden biri de"Üzüm Kasabası" ya da "Bağ Şehri" anlamına gelen "Lozengrad" olan şehrimizde bağ bozumu mevsimi ile birlikte 2017 yılında coğrafi işaret tescil belgesi alınmış olan yöresel ve tarihi ürünümüz hardaliye ve şarap üretimi de hızlandı. Tarih boyunca; bağları, hardaliyesi ve şarapları ile anılan şehrimizde eski haritalarda "Şarap Yolu" adı ile anılan, Üsküp beldemizden Kıyıköy ve İğneada limanlarına uzanan tarihi bir yol bulunuyor. Tarih boyunca üretilen ürünler bu yol üzerinden limanlarımıza, oradan da Avrupa'nın çeşitli şehirlerine ihraç edilmekteydi. Bugün de ilimizde üretilen hardaliye ve senelik 600 ton şarap hem ülke içinde tüketime sunulmakta hem de Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. 2020 yılında ilimizde faaliyet gösteren şarap üretim tesislerinden Almanya, İngiltere, İsviçre ve Tayvan'a 7595 şişe, yaklaşık 6 ton şarap ihracat yapılmış olup 86 bin dolar ihracat geliri sağlanmıştır.

     Üzümden elde edilen Hardaliye, Üzüm suyuna hardal tohumu ilave edilerek hazırlanan alkolsüz bir içecektir. Kırklareli'nde eski dönemlerde üzümlerin iyice olgunlaştığı bağbozumu zamanında (Eylül, Ekim, Kasım aylarında) geleneksel yöntemler kullanılarak üzüm şırasını koruyabilme amacıyla üretilen bir içecektir. Kırklareli Hardaliyesi'ni özel kılan Kırklareli'nde üretilen özellikle tatlı ve kokulu Cabarnet, Merlot, Şiraz, Öküzgözü, Pamit, Papazkarası, Cardinal ve Alphonse çeşidi üzümlerin çekirdekleri ve kabukları ile birlikte ezilerek, hardal tohumu ve vişne yaprağının fermentasyonu ile elde edilen her yaş grubu bireyin tüketebildiği alkolsüz bir içecek oluşudur.  2017 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Coğrafi İşareti alarak Kırklareli iline tescil edilmiştir. Tarihi çok eski yıllara dayanan hardaliye hakkında Evliya Çelebi'nin seyahatname isimli meşhur kitabında, hardaliyeden bahsettiği bilinmektedir. 1938 yılında Kırklareli'ye geldiğinde kendisine ikram edilen hardaliyeyi içen Atatürk; "Hardaliyeyi milli içecek haline getiriniz" diyerek Kırklareli halkına vasiyetini bildirmiştir.  Hardaliye içerdiği bol mineral ve vitamin sayesinde vücudumuzdaki reaksiyonların düzenlenmesinde büyük rol oynar. 2020 yılında ilimizde yaklaşık 184 ton hardaliye üretilerek tüketime sunulmuştur.

    Üzüm üretiminde; asma özelliği gereği düzenli ve yüksek verim alınabilmesi için her yıl derin budama yapılması gerekmektedir. İlimizde bağlarda kış budaması iklim koşullarına göre değişiklik göstermesine rağmen asmaya su yürümeden uyku (dinlenme) devresinde yapılmalıdır. İlimizdeki bağlar için bir budama zaman belirtmek gerekirse şubat veya mart ayları olmalıdır.

      Kışı ılık geçen yörelerde budama erken yapılırsa bağlar daha çabuk uyanacağından mahsul erken olgunlaşır. Kışı sert geçen yörelerde ise Şubat ayındaki soğuk ve donlu havalar geçtikten sonra budamanın yapılması tavsiye olunur.

     Üreticilerimiz arasında edindikleri alışkanlıkları nedeniyle kendilerince belirledikleri tarihte kış budaması yapmaktadırlar. Oysa bu zaman iklim koşullarına göre değişim gösterebilmektedir. Bağlar asmaya su yürümeden önce budanması tavsiye edilir.

    Asmaların özelliklerine göre farklı budama yöntemleri uygulanmaktadır. Onun için budanan asmanın özellikleri mutlaka budamacı tarafından iyi bilinmelidir. Özellikle dip gözleri verimsiz olan çekirdeksiz üzümler 5. Gözden itibaren verim verdiğinden mutlaka uzun budanmalıdır.

      Kış budaması yaparken bazı kurallar göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar,

     1.  Budamanın asma üzerinde zayıflatıcı veya gelişmeyi durdurucu etkisi vardır. Sert budama asma kapasitesini azaltır. Çünkü hafif budamaya göre daha az yaprak alanı oluşmaktadır. Yaprak alanının azlığı nedeniyle asma yeterli besin depo edemez.

     2. Bağlarda gelişmeyi geriletmeyecek fakat kaliteli ürün alabilecek ölçüde budama yapılmalıdır. Bunu gerçekleştirmenin pratik yolu 1 yıllık sürgünlerin gelişme durumuna bakmaktır. Omcalarda gelişme gerilemişse daha az göz, sürgünler aşırı uzamış kalınlaşmışsa ve gövdeden oburlar çıkmışsa fazla göz bırakılmalıdır.

     3. Omcaların şeklinin bozulmaması ve üzerinde mahsulün dengeli dağılması için kalın çubuklar üzerinde incelere göre daha fazla göz bırakılmalıdır.

     4. Telli terbiye sistemi uygulanan bağlarda terbiye şekli oluşuncaya kadar ürün almayı düşünmemeli, bağın ilk ürün yılında ise mahsul seyreltilerek denge sağlanmalıdır.

     Omca üzerinde bırakılan çubukların uzunluklarına göre budama kısa ve karışık olmak üzere ikiye ayrılır. Goble ve kordon şeklinde olduğu gibi çubukların 2-4 gözden budanmasına kısa, Ege Bölgesi çekirdeksiz üzüm bağlarında olduğu gibi bir kısa (2 göz), bir uzun (8-16 göz) budamaya karışık budama denir.

     İlimizdeki bağcılık faaliyetleri kapsamında budama dönemi olması sebebiyle İl Müdürü Sayın Mehmet AKSOY bağcılık budama faaliyetlerini yerinde incelemiş, üreticilerimizle bağ budamasında kullanılan kültürel yöntemler konusunda üreticilerimizi bilgilendirmiştir. Budamada yapılan ziyarette AKSOY "İlimizin tarihten gelen bağcılık tecrübeleri ve günümüz bilimsel yöntemlerin ışığında İlimizde bağcılık faaliyetleri artarak devam etmekte olduğunu görüyoruz. Bu noktada İl Müdürlüğümüz olarak gerçekleştirdiğimiz projelerle bağcılık potansiyelini harekete geçirerek üreticilerimizin kazancını daha da arttırmayı hedefliyoruz. İlimiz bağcılık açısından uygun iklim şartları ve toprak yapısına sahip olduğundan bağcılık yapmak isteyen tüm üreticilerimizi İlimize yatırım yapmaya davet ediyoruz." dedi. 

      Yetiştiricimize hayırlı ve bol bereketli bir hasat dönemi geçirmesi temennisinde bulunan AKSOY Bakanlık olarak her türlü desteği sunacaklarını ifade etti.